Kağıdın Sonu

İçinde bulunduğumuz dijital devrim alışkanlıklarımızı benzersiz bir hızla dönüştürüyor.  Ailenizde haberleri basılı kâğıttan okuyan son nesil muhtemelen siz olacaksınız. İkibinli yıllarda doğan “milenyum nesli” için kâğıdın kokusu, yeni bir kitabın kapağını ilk kez açmanın heyecanı gibi kavramlar sanırım ‘yaşlıların nostaljisinden’ ibaret olacak.

Parmaklarımız klavye tıklatmaya alıştıkça kalem tutmayı unutacak. Son zamanlarda tüm yazışmaları dijital ortamda yapmaktan zaten kötü olan el yazım iyice okunmaz hale gelmeye başladı. İş hayatımda kalem neredeyse sadece imza atma aracına dönüştü. Eskiden her ay birkaç kalem tüketirken şimdi aynı kalemi yıllarca kullanıyorum. Dijital imzaların yaygınlaşması ile gelecekte kalemlerin çalışma masamda hiç yer bulamayacağı düşüncesi ürkütücü geliyor.

İnsanın bilgiyi kaydetme tarihçesine hızlıca dönüp baktığımızda yazının öncesinde bilginin hafızalarda saklanarak nesilden nesile sözlü olarak aktarıldığını görüyoruz. Okuryazarlığın sadece en üst zümrelere mahsus olduğu yüzyıllar boyunca insanlar bilgileri taşıyan ve aktaran hafıza depoları olmuşlar.

Dijital Neslin Devrimi

21. yüzyılın ilk devrimi, iletişim çağında doğan gençlerin öncülüğünde Arap ülkelerinde gerçekleşiyor. Gelişen iletişim teknolojileri, hayatı müthiş bir hızla dönüştürerek, güç dengelerinin halkların lehine değiştiği yeni bir dünya düzeni kuruyor

Yıl 1848, Avrupa’da on iki yaşında işçiler karın tokluğuna günde on beş saat köle gibi çalıştırılır. Londra’da Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’yu yayınladıkları soğuk şubat günlerinde, Paris sokaklarında Fransız Başbakanı Guizot’un istifasını protesto eden göstericilere polisin ateş açıp 52 kişiyi öldürmesi ile isyan başlar. Dönemin acımasız kapitalist düzeninin kurbanı kentli fakir işçiler, sosyal haklar elde etmek için ayaklanırlar. “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganının içini dolduran ve diğer Avrupa ülkelerine de yayılan bu halk hareketi ile işçiler, günümüzde batı ülkelerinde standart olan birçok sosyal hakkı hayatlarını ortaya koyarak kazanırlar.

Avrupa’nın neredeyse tamamını saran 1848 Devrimleri, günümüzde “Halkların Baharı” olarak da adlandırılıyor. Yüksek işsizlik, ağır çalışma koşulları ve ekonomik krizin tetiklediği devrimsel ayaklanmalarda dönemin iletişim teknolojisinde sağlanan ilerlemenin de büyük etkisi var. 1840’lı yıllarda günlük gazetelerin yaygınlaşması ve telgraf hatlarının çoğalması Avrupa şehirleri arasındaki iletişimi arttırdı. Gazetelerin farklı ülkelerden haberleri daha hızlı duyurması eski kıtadaki halkları tarihte hiç olmadığı kadar birbirine yakınlaştırdı. İngiltere’de halkın elde ettiği seçme, eğitim ve çalışma koşullarındaki yeni haklar, iletişim devrimi sayesinde kısa sürede diğer Avrupa ülkelerindeki şehirli fakir halkların da taleplerine dönüştü.

Dijital Nesil

Yıl 2011, Ortadoğu’da tanık olduğumuz tarihi halk devrimleri, onlarca yıldır temel özgülükleri acımasız diktatörlerce kısıtlanan Arap halklarının iş, aş ve adalet için uyanışıdır. Arap devrimlerinin fitilini ateşleyen Tunuslu sokak satıcısı Muhammed Buazizi’nin tezgâhına el konmasına isyan ederek kendini ateşe vermesi, aslında bardağı taşıran son damlaydı.

Yeni Amerika

Obama’nın seçim zaferi aynı zamanda kadınların, gençlerin, siyahların, Latinoların, eşcinsellerin, çevrecilerin ve genel olarak şehirli Amerikan orta sınıfının da zaferi. Farklı azınlık gruplarının oluşturduğu bu sıradışı koalisyon, muhafazakâr ‘beyaz ve orta yaşlı’ Amerika karşısında iktidarını pekiştirdi. Önyargılar ve muhafazakarlık kaybetti, özgürlükler ve eşitlikler kazandı.

Obama liderliğinde Demokratlar sadece kadın ve azınlık oylarının ezici çoğunluğunu almakla kalmadı, 29 yaş altı gençlerin yüzde 60’ı da Demokrat Parti’yi seçti. Demokratların bu başarısının altında, Obama’nın üniversite öğrencilerine verdiği eğitim fırsatları ve gençlerle doğru iletişim kurabilmesi yatıyor.

Demokratların kampanya ekibi dijital ve sosyal medyayı çok akıllıca yöneterek ‘siyasete ilgisiz’ olduğu varsayılan milyonlarca genci sandığa gitmeye ikna etti.

Obama seçim sürecinde Twitter’da 23 milyon takipçiye ulaşırken Romney’in takipçi sayısı 1,7 milyonda kaldı. Facebook’ta ise Obama’nın 33 milyon arkadaşı varken Romney 12 milyon beğeni toplayabildi. Obama’nın seçim zaferini ilan ettiği Twitter mesajı ‘4 yıl daha’  812bin kez paylaşılarak bir rekor kırdı.

Latinolar, yani Orta ve Güney Amerika kökenli seçmen, ABD’nin değişen nüfus yapısında en hızlı büyüyen grup. Cumhuriyetçilerin göç karşıtı politikaları Latino oyunun yüzde 71’nin Obama’ya gitmesi ile sonuçlandı. Nevada, New Mexico, Florida ve Colorado gibi Cumhuriyetçilerin güçlü olduğu eyaletleri de Obama kazandı.

Başkan Obama bu seçim öncesinde eşcinsellerin evlenebilmesini açıkça destekledi. Cinsel tercihler konusunda bu özgürlükçü duruş Demokrat Parti’ye özellikle büyük şehirlerde ciddi oy kazandırdı. Obama tarihsel olarak Demokratlara destek veren Yahudi oyunun da yüzde 70’ini almayı başardı. Yahudi seçmen Obama’nın “İsrail’i yeterince desteklemediğini” iddia eden Cumhuriyetçi savına prim vermedi.

Amerikan halkı bu seçimde başkan adayları ile birlikte bir çok farklı konuyu oyladı. İlk kez bir eşcinsel Senato’ya seçildi. Birçok eyalette eşcinsel evliliği yasallaştı. İki eyalette esrar satışı yasallaştı. Obama’nın zenginlerden daha fazla vergi alma politikası ülke genelinde destek gördü.

Amerikalıların yüzde 98’i yılda 250 bin doların altında kazanıyor. Obama vergi yükünden  Cumhuriyetçi Parti “zenginlere vergi avantajı sağlayacağız” söylemiyle sadece yüzde 2’nin haklarını koruyan imajından kurtulamadı.  Mitt Romney’in kampanya sürecinde özel bir davette sarfettiği “bu ülkenin yüzde 47’si üretmeyen asalak” cümlesinin videosu internette milyonlarca kez paylaşılarak Cumhuriyetçilerin seçim kazanma şansına önemli bir darbe vurdu.

Benzer şekilde bazı Cumhuriyetçi adayların tecavüz ve kürtaj konularında kadınları aşağılayan ve hakarete varan ifadeleri Obama’nın kadın oyunda rakibine yüzde 11 fark atmasını sağladı.

2012 başkanlık seçimleri dünyanın en etkili ülkesinde yaşanan toplumsal değişimin en somut göstergesi. Seçim sonucunda kadın erkek eşitliği, eşcinsellere karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması, göçmenlerin haklarının iyileştirilmesi gibi konularda Amerikan halkı özgürlükçü, eşitlikçi ve yenilikçi bir seçim yaptı.

2008 yılında umut ve değişim sloganlarıyla Beyaz Saray’a seçilen ilk siyahi başkan olarak tarih yazan Barack Obama, 2012’de “İleri” sloganıyla ögürlükçü, eşitlikçi ve çoğulcu idealleri ile seçimi farklı kazanarak bir kez daha tarih yazdı. Bakalım Amerikan halkının özgürlüklerden yana bu seçimi dünyanın geri kalanını da peşinden sürükleyecek mi?

                                                   (Image Credit: Benjamin Wheelock)

İçeriğin Gücü MediaCat Marketing Forum'da!

MediaCat Marketing Forum marka, pazarlama, dijital pazarlama, perakende, reklam, araştırma, iletişim, halkla ilişkiler, organizasyon-etkinlik, üretim, medya ve benzeri alanlarda çalışan tüm üst ve orta düzey yöneticiler, CMO’lar, başkan yardımcıları, direktörler, bölüm başkanları, genel müdürler, kıdemli yöneticiler, orta kademe yöneticiler, reklam yaratıcıları, iletişimciler, stratejistler için önemli bir eğitim organizasyonu niteliğinde olup, aynı zamanda networking imkanı sağlamaktadır.

Bugüne kadar Dr. Robert Cialdini, John Grant, Guy Kawasaki, Chin-Ning Chu, Kevin Roberts, Al Ries -Laura Ries ve Jack Trout gibi alanlarında uzman bir çok konuşmacıyı ağırlayan Marketing Forum’un temelde inovasyon, yeni trendler, yeni teknolojiler, temel tasarım ilkeleri, yeni tüketim kültürü, değişen/değişmeyen tüketici davranışları, tüketicinin yeniden yorumlanması ve analiz edilmesi, yaratıcılığın sınırları, yaratıcılığın tüketiciyi ne ölçüde etkilediği gibi konular üzerinde duruyor.

Bu yıl onuncusu Four Seasons Hotel’de düzenlenecek olan MediaCat Marketing Forum 2012’nin ana teması “İçerik Pazarlaması”. Konferans; Dr. Robert Cialdini, John Grant, GuyKawasaki, Chin-NingChu, Kevin Roberts, Al Rise-Laura Rise ve Jack Trout gibi alanlarında uzman birçok konuşmacıyı ağırladı.

MediaCat Marketing Forum 2012'nin ana konuşmacılarından biri; 400,000 üyesi bulunan ve pazarlama konusunda en iyi online platformlardan biri MarketingProfs’da pazarlama profesyonellerine stratejik ve taktiksel pazarlama know-how ve eğitimleri veren Ann Handley. Şirket ve organizasyonlara dijital dünyada doğru iletişim ve ilişki kurmaları adına dijital içerik yaratmak ve yönetmek konusunda destek sağlayan Handley; “Content Rules: How toCreate Killer Blogs, Podcasts, Videos, EBooks, Webinars (andmore) ThatEngageCustomersandIgniteYour Business” (Wiley, 2011) isimli best seller kitabının da ortak yazarıdır.

MediaCat Marketing Forum 2012'nin bir diğer ana konuşmacısı ise Unilever Global’in pazarlama ve iletişim fonksiyonlarından sorumlu olan Keith Weed. Weed daha önceki senelerde LeverFaberge’in kurul başkanı ve Unilever İhracat bölümünün başındaydı. Unilever Amerika, Fransa ve İngiltere için çalışan Weed, bu ülkelerde pazarlama ve uluslararası ve yerel yönetimde rol almıştır.

Forum'un bir diğer ana konuşmacısı da CrainCommunications'un sahibi olduğu Advertising Age Grubu'nun yayın ve editöryel direktörü olan David Klein. Aynı zamanda tüm grubun yayıncılık ve stratejik girişimlerini de yöneten Klein; CrainCommunications'ın pazarlama, medya, internet ve yayıncılık girişimleri konusunda da sorumluluk sahibidir.

Uluslararası saygın antropolog ve pazarlama uzmanı Dr. G. Clotaire Rapaille de Marketing Forum’da! Rapaille’nin “Kültür kodu” araştırması ve kitabı Businessweek’in bestseller listesinde 9. sıraya yükseldi ve 12 dile çevrildi. Rapaille’nin uzmanlık konuları kültürel arketip keşifleri, yaratıcılık ve inovasyon olmaktadır.

Marketing Forum’da konuşma yapacak diğer önemli bir isim olan Wendy Clark. Coca-Cola’nın tüm pazarlama iletişimi faaliyetlerinden sorumlu olup, Fortune tarafından dünyada izlenmesi gereken 4 kadından biri olarak gösteriliyor. Wendy Clark ile birlikte sunum yapacak olan Coca-Cola Türkiye Stratejik Planlama Müdürü Beyza Ergen ise Coca-Cola’nın pazarlama iletişimi stratejisini bölgeye adapte edip inovasyon ve iletişimde yarattığı farklılıklarla biliniyor.

Dietmar Dahmen ise Forum’da yaratıcılık üzerine konuşacak. Ogilvy’de “Executive Creative Director” ve BBDO’da da “Chief Creative Officer” olarak görev yapmış olan Dietmar Dahmen şu anda freelance olarak kreatif danışmanlık yapmakta olup, güncel pazarlama teknikleri, dijital trendler ve çözümleri konusunda çalışmaktadır.

MediaCat Marketing Forum, bu yıl da birbirinden iddialı konuşmacıları yine katılımcılarıyla buluşturacak.

İletişim;
Alper Barış alperbaris@kapital.com.tr
0 212 282 26 40 /138
İnternet sitesi:  www.mci.com.tr
hashtag:  #contentmarketing12
Etkinlik accountumuz; @MediaCat

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Best Cover on Superstorm Sandy

As superstorm Sandy continues to affect many lives negatively on the East Coast, Bloomberg Business Magazine echoed it's owners position emphasizing climate changes' devastating effects on the planet. 

Zirvedeki Dijital Yaratıcılar Toplanıyor!

Digital Age Summit ‘Dijital Yaratıcılık’ temasıyla bu yıl altıncı kez katılımcılarını ağırlayacak.

Digital Age dergisi tarafından 2007 yılından bu yana düzenlenen ve bu yıl 18 Ekim’de  gerçekleşecek olan Digital Age Summit 2012’nin program detayları bellioldu. Ana sponsorluğunu Vodefone’un , Gençlik  Sponsorluğu’nu ise Coca-Cola’nın sahiplendiği Digital Age Summit Four Seasons Hotel’de gerçekleşecek.

‘Dijital Yaratıcılık’ temasıyla, bu yıl altıncı defa katılımcılarını ağırlayacak olan Digital Age Summit’12’nin ana konuşmacılarından ilki Forbes.com tarafından dünyanın en önemli 10 sosyal medya uzmanından biri olarak gösterilen ‘Unmarketing’ kavramının yaratıcısı ve UnMarketing isimli bestseller kitabın yazarı Scott Stratten. Stratten bu yılki Digital Age Summit’te ‘The Business of Awesome’ isimli yeni kitabından; pazarlama, markalaşma, halkla ilişkiler, sosyal medya, insan kaynakları ve müşteri hizmetleri ile ilgili ana iş konseptlerini kapsayan bir sunum gerçekleştirecek.

Digital Age Konferansı 2012′nin bir diğer konuşmacısı ise sanal âlemde medya tasarımı konusunda araştırmalar ve yaratıcı çalışmalar yapan Beth Coleman. MIT’de ‘Writing and Humanistic Studies and Comparative Media Studies’ bölümünde Yeni Medya Yazarlığı dalında yardımcı doçent olarak çalışan Coleman, son kitabı Hello Avatar: From Virtual Worlds to X-Reality’de ‘sanal tasarım’ ve ‘sosyal ağ kimlikleri’ konularını incelemişti.

Konferansın diğer konuşmacısı ise Porter Novelli Global Teknoloji Uygulama Lideri Richard Cline. Daha önce Voce, Google, Yahoo!, eBay, NetApp, Bell Sports, Intel, Playstation, Dolby, Discovery Channel, Unisys ve diğer benzeri markaları yöneten Richard Cline konferansta Beyond the Conversation: The Evolution ofCorporate Social Media’ başlıklı konuşmasını yapacak.

Bir diğer konuşmacı ise; Mariano A. Bosaz. 2007 senesinden itibaren Coca-Cola South Latin’de İnteraktif Pazarlama Direktörü olarak görev almaya başlayan Bosaz, Coca-Cola’nın dijital pazarlama stratejisini geliştirdi, markaların web/mobil platformlarını birleştirdi ve WorldCup 2012 ile Powerade Latin Amerika gibi projelerin tüm dijital işlerini devraldı. 2011 senesinde Coca-Cola’nın Avrasya ve Afrika Grup İnteraktif Pazarlama Müdürü olan Mariano Bozas konferansta katılımcılarla deneyimlerini Coca-Cola Türkiye İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey ile ortak gerçekleştirecekleri sunumlarında paylaşacaklar.

Digital Age Summit 2012’nin program detayları ise şöyle:

Digital Age Konferansı saat 9’da Digital Age Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak.

Saat 9.30 – 10.20 arasında ise Beth Coleman ’Hello Avatar’ başlıklı konuşmasıyla sahnede olacak.

Coleman saat 10.20 – 10.50 arasında da kitabını imzalayacak.

Saat 13.50 – 14.40 arasında etkinliğin diğer bir önemli ismi Scott Stratten ’Untalk’ başlıklı konuşmasıyla sahnedeki yerini alacak.

Stratten saat  15.30 – 16.00 arasında kitap imzası için okurlarıyla bir araya gelecek.

Saat 16.10 – 16.40 arasında ise Porter Novelli Global Teknoloji Uygulama Lideri Richard Cline ’Beyond the Conversation: The Evolution of Corporate Social Media’ başlıklı konuşmasını yapacak.

İletişim;

Alper Barış alperbaris@kapital.com.tr / 0 212 282 26 40 – 138
İnternet sitesi        :http://www.mci.com.tr/konferanslar
Twitter hesap bilgisi    : @digitalage
Twitter hashtag        :  #digitalage2012

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Gazetelerin Geleceği

Dijital devrimin en çok etkilediği sektörlerden biri gazeteler.

İnternetin dünya çapında hızla yaygınlaşması ve sosyal medyanın hayatımıza girmesi, gazetelerin ‘haberi ilk verme’ gücünü derinden sarstı. Habere ulaşma ve duyurma tekeli ağır darbe alan geleneksel medya, bağımsız dijital yayınların da artmasıyla dünya çapında ciddi tiraj ve erişim kaybetti. Türkiye’de de son beş yılda gazete satışları yüzde 25 düştü.

Küresel ekonomik kriz sadece ABD’de gazete reklam gelirlerinin yüzde 60 azalmasına yol açtı. Arka arkaya yüzlerce asırlık gazete yayın hayatına veda etti.  Daha 2004 yılında bir milyar dolar değer biçilen  U-T San Diego Gazetesi yakın zamanda sadece elli milyon dolara satıldı. New York Times gibi bir sektör devi batmaktan kurtulabilmek için çoğunluk hisselerini Meksikalı işadamı Carlos Slim’e satmak zorunda kaldı.

İnternet öncesi dönemde günde 50 kuruş ödeyerek aldığınız gazete size modadan teknolojiye, siyasetten kültür sanata, geniş içerik yelpazesi ile birlikte, iş arama imkanı, seri ilanlar ve çevrenizde olup bitenlerle ilgili, geniş bir bilgi paketi sunuyordu. Bugün ise bu bilgilerin tamamını ve daha fazlasını internetten ücretsiz almak mümkün.

Türkiye’de yapılan son araştırmalar Twitter ve Facebook gibi sosyal medya araçlarının ‘haber alma’ konusunda geleneksel medya kurumları ile yarıştığını gösteriyor.  Günümüzde ABD’lilerin yüzde 23’ü haberleri düzenli olarak mobil cihazlardan okuyor.

Kasırga gibi gelen bu dijitalleşme sürecinde gazetelerin varlıklarını sürdürebilmek için yeni yöntemlere başvurmaları şart. Örneğin, Apple’ın cihazları için tasarladığı sanal Gazete Bayii (Newsstand) bunlardan bir tanesi.  Hürriyet Gazetesi yazarı İrem Köker’in araştırmasına göre Newsstand, içerisinde yer alan yüzden fazla yayına toplamda günde 70 bin dolar gelir sağlamaya başlamış. 

Birçok global medya kuruluşu online yayınlarını abonelik ile ücretli hale getirdiler. Ancak gazetedeki içeriğe ulaşımın bir ödeme duvarı ile kısıtlanması gazetelerin günlük trafiğini ve erişimini olumsuz etkiliyor. Daha az kişiye ulaşan mecralar da doğal olarak reklam veren açısından cazibe kaybediyor.

Gazetelerin gelirlerinde ciddi düşüşler olsa da internetteki bilgi kirliligi ve dezenformasyon bolluğu nedeniyle kaliteli ve güvenilir mecralara her zamankinden çok ihtiyaç var. Twitter’dan aldığımız son dakika haberlerinin tamamına yakını kaynaklarını güvenilir geleneksel mecralara dayandırıyorlar. Doğru bilgi veren ‘güvenilir kaynak olmayı sürdürmek’ dijital dünyada gelenksel medya kuruluşlarının en büyük gücü olacak.

Bu anlamda markaları medya kuruluşlarının en önemli değeri haline geldi. Bu süreçte medya şirketlerinin yaratıcı düşünebilen, risk alabilen, vizyon sahibi cesur yöneticilere her zamankinden çok ihtiyaçları var.  Ayakta kalabilmek için gerekşart yatırımları bugün yapmayanlar yarın bu yatırımlara kaynak bulmakta çok zorlanacaklar.

Bu zorlu dönemde, yalnızca dijital platformlarda yenilikçi ürünler ve hizmetler sunabilen medya kuruluşları markalarının gücünü koruyarak yeni gelir kanalları yaratmayı başarabilecekler. Marka gücünü kaldıraç olarak kullanarak, kendi çevrimiçi topluluklarını kurabilen gazeteler geleceğe güvenle bakabilecekler.

Why Is Google Buying Content?

Google's recent acquisition of Frommer's is a bold move to increase user convenience in search results especially in mobile usage. Frommer's is a reputable publisher of worldwide travel destinations guides. It provides travel tips on accommodation, sight seeing & eating virtually about anywhere in the world.

Google similarly acquired popular American restaurant guide Zagat last year. The aggregation of quality content stems from the company's desire to improve search results with relevant content & targeted advertising.

With the launch of Knowledge Graph  Google made an important step towards improving search results by connecting searched keyword to relevant real world content such as people, places & things. By providing you the correct information right at the search page Google wants to increase its advertising relevance especially based on location. Moreover Google needs content to display on the Knowledge Graph boxes.

Accurate local content is the key for the future of both search & online advertising especially on mobile. When you are searching for the office building of your next business meeting you rather get a map & address than mere list of websites. And if Google Answers can help you, it's even better. Google understands this and is aiming to provide you with all the good answers right at the search page. By incorporating quality content on travel destination & restaurants Google wants to show you relevant targeted local advertising along with its content.

One in Five European Advertising Euros Invested Online

Online market share of total advertising ad spend across Europe reached 21.7% in 2011 according to recently published IAB Adex 2011 report. In other words more than 1 in 5 European advertising Euros was invested online. The UK is the most developed online market in Europe at 35.9% share in 2011, while Greece despite its strong growth of 19.7%, occupied the last position with a share of 6.8%. 


Western European markets had a higher market share at 22.7% compared to the CEE equivalent of 16.9%. However, looking at national markets individually reveals that market shares within Western Europe on the one hand, and Central and Eastern Europe on the other are not homogeneous. For instance, Austria and Switzerland exhibit a low online share of their total media advertising spend at 13.0% and 13.9%, lower than most CEE countries.

European Online Advertising Thriving Despite Recession

IAB Europe published Adex Benchmark for 2011. The report measures advertisement investment in 26 European countries. This year’s report documents the ongoing success story for online advertising. As of 2011, on average 20% of all advertising budgets in Europe were dedicated to online. One out of five advertising Euros is now invested in online platforms. Despite weak macroeconomic conditions across

Europe reached remarkable 14.5% growth.

Investment in all online formats increased during this period 14.5% year-on-year1, with paid for-search leading the surge, closely followed by display. Online growth outperformed the overall advertising market, which excluding online grew at a sluggish 0.8% in 2011

European online advertising market crossed the €20 billion mark for the fi rst time at €20.9 billion in 2011, up from €18.3 billion in the previous year2. Online accounted for 21.7% of European advertising spend.  USA remains slightly ahead of Europe in terms of online advertising revenues which amounted to €24.5 billion in 2011 following year-on-year growth of 21.9%.  

Apart from a healthy online industry, US growth also benefi tted from the presidential primaries.

In Europe, individual market growth in 2011 ranged from 55.5% in Russia and 40.0% in Croatia, to 5.5% in Norway and 4.6% in Romania. Central and Eastern European (CEE) markets increased their share of total European online ad spend from 10.1% in 2010 to 11.8% in 2011. It is important to note that the UK and Germany alone account for 45.2% of all European online ad spend. Russia
has established itself as the sixth biggest market with a value of €1.12bn, buoyed particularly by a surging search market.

Paid-for-search and display drove online advertising growth in 2011. Increasing 17.9%, paid-for-search reached €9.72 billion, closely followed by display which rose by 15.3% to €7.03 billion. Even Classifieds & Directories, a format which usually suffers in a tough economic environment due to high exposure to the job, real-estate, and automotive markets, increased by 5.7% in 2011 to just over €4 billion.

Europeans are more connected than ever before

IAB Europe publishes the first results from 8^th wave of Mediascope Europe, its flagship media consumption study totalling over 50,000 consumer interviews 

The Interactive Advertising Bureau Europe (IAB Europe) announced the latest findings from Mediascope Europe, the industry standard European media consumption study first launched in 2003 – measuring evolving media consumption patterns across online, radio, TV, newspapers and magazines. The study also covers internet use across four devices for the first time – computer, mobile, tablets and games consoles.

Key European findings revealed at IAB Europe’s Interact conference:

• 426.9m Europeans use the internet (65%), spending 14.8 hours online each week
• One third (37%) of Europeans access the internet using more than one device
• Traditional media activities are rapidly moving online with more than 9 in 10 European internet users visiting news websites
• Europeans are using the web and watching TV simultaneously to complement their viewing experience
• The internet has become an essential way for brands to engage with consumers with 4 in 10 European internet users agreeing that the way a brand communicates online is important
• 96% of European internet users research online for purchases and 87% shop online

Conducted using a combination of online, telephone and face-to-face methodologies totalling over 50,000 interviews across 28 markets Mediascope Europe now ranks as one of the leading sources of data on European consumer use of media and online shopping habits.


INTERNET EVERYWHERE BY ANY MEANS 

426.9 million Europeans go online every week (65%) with than one third (37%) accessing the internet using more than one device. 64% of people access the web via a computer – that’s 415.7 million people – and 21% use the internet on their mobile phone (139.2m). Using the internet via a computer is most popular in Norway and Switzerland (89%) and users are most likely to be aged between 25-44 years old (44%). Mobile internet users are most likely to be 16-24 years old (30%) and using the internet via a mobile phone is most popular in the UK, Norway and Sweden where more than 4 in 10 access the internet via this device.

Country	% who go online using a computer	% who go online using a mobile
Europe Average	64%	21%
Western Europe	79%	31%
Northern Europe	86%	36%
Southern Europe	59%	19%
Central & Eastern Europe	53%	14%

Source: Mediascope Europe 2012                                                           
Base: All respondents (1)

Time spent on the web differs by the device used – European’s spend a total of 14.8 hours online each week – those using a computer spend 13.3 hours, compared to 9.4 hours amongst those using mobile phones and 9.3 hours for those using tablets. The figure is 6.8 hours via games console.  

INTERNET BECOMES ‘ALL CONSUMING’ MEDIA DEVICE 
What stands out in this research is how much of this ‘traditional’ media is now being consumed online.  

• 91% of internet users read news online (388.5m) - men are more likely to be consumers of news online than women (93% vs. 89%) and 35-54 year olds are the most likely to read news online - at 93%
• 73% of internet users watch TV online (311.6m) - 16-24 year olds are the most likely to watch TV online - at 83% - closely followed by 35-44 year olds (81%)
• 67% of internet users listen to the radio online (286.0m) – this increases to 81% of 16-24s and men are more likely than women to listen to the radio online (68% vs. 66%)

Demographic	% watching TV online	% reading newspapers online	% listening to the radio online
16-24s	83%	89%	81%
25-34s	70%	92%	67%
35-44s	81%	93%	78%
45-54s	70%	93%	60%
55+	67%	90%	57%
Men	93%	73%	68%
Women	89%	74%	66%

Source: Mediascope Europe 2012                                         
Base: Internet users

MEDIA MULTI-TASKING MEANS MORE ACTIVE CONSUMERS

The research shows that a staggering 48% of Europeans say they use the internet whilst they watch TV (297.4m) and 16% of all time spent watching TV in Europe is done whilst using the internet. Europe’s heaviest online/TV multi-taskers are the Norwegians at 70%, followed by 68% of TV watchers in France and 62% of those watching TV in the UK. The good news for advertisers is that one third (33%) of all TV and online multi-taskers say the online activity they’re doing is likely to be related to the TV programme they’re watching so there is a significant opportunity for brands to engage the consumer via both platforms. 

Alison Fennah, Vice President of Research and Marketing for IAB Europe comments, “It’s no longer appropriate or sensible to think of ‘using the internet’ as a specific and isolated activity. The ever-wider variety of devices that people use to access online content and the degree to which they do this while using other media shows the deep level of engagement consumers have with the internet today. For instance, many Europeans are clearly using the web and watching TV simultaneously, and a third of those are actually consuming complementary content. Those companies that understand and adapt to these changing consumption patterns will be the ones that succeed in the future.”

BRAND RELATIONSHIPS GROW VIA DIGITAL TOUCHPOINTS 

The internet has become an essential way for brands to communicate and engage with consumers:

• 51% say the internet helps them choose better products/services
• 47% are inclined to find out more about products they see advertised online
• 46% of internet users say they often visit the website of their favourite brands
• 41% of European internet users agree that the way a brand communicates online is important
• 30% of internet users are more likely to buy a product of a brand they follow on a social networking site.

96% of European internet users research online for purchases, 87% shop online and almost one fifth (19%) of all their shopping is done via the internet. In a six month period Europeans spent €188 billion buying goods and services online – an average of €544 per European online shopper. Norwegian internet shoppers averaged the highest spend online (€1,162) followed by Swiss (€919) and Danish (€894) online shoppers. UK internet users devote the greatest share of total shopping spend to online (32.0%) followed by German (25.4%).

Fennah concludes, “As consumers we have access to a rich and varied media ‘playlist’ and the way we consume that content continues to evolve. Mediascope Europe is about understanding the impact those changes have on the way we behave – what we watch, what we read, what brands we prefer and what products and services we buy. What we see from the 2012 research is how the internet is being used together with traditional media – consumers aren’t rejecting one media platform over another, rather they are using multiple devices to enjoy a huge variety of media, either with their full attention or shared. For brands, advertisers and marketers, this information is essential to adapt and grow engagement with our consumers in our media multi-tasking world.”

Sosyal Medya Balonu Patladı

Uzun zamandır heyecanla beklenen Facebook’un halka arzı yatırmcılar açısından hüsranla sonuçlandı. Aylarca öncesinden yapılmaya başlanan spekülasyonlar hissenin 55 dolarları göreceği  ve sürekli yükseleceğini öngörüyordu.  Finans çevrelerinden birçok uzman sosyal medya balonunun şişmesine söylemleri ile katkıda bulundu.

38 Dolardan piyasa sürülen hisseler on gün sonra neredeyse %40 değer kaybederek 26 – 29  Dolar bandına oturdu.  Bu halka açılmanın en büyük kazananı tabi ki Mark Zuckerberg ve şirketine kuruluşundan beri kaynak sağlayan yatırımcılar.

Teknoloji girişimlerine yatırımları ile tanına KPCB’nin ortağı Mary Meeker Facebook’un halka arzını “finansal tsunami” olarak tanımladı ve hisselerin kısa zamanda yukarı tırmanmayacağını düşündüğünün altını çizdi.

1 Milyar üyeye yaklaşan Facebook 2011 yılını 4 Milyar Dolar ciro ile kapattı ve ‘sadece’ 900 Milyon Dolar net kar açıkladı. Evet sadece diyorum çünkü bir milyar arkadaşı olan bir şirket sahip olduğu tüm bu bilgi gücüne rağmen üye başına ortalama yılda sadece 1 dolar gibi çok az bir gelir elde etti. Bunlarla birlikte ABD’nin en önemli reklamveren şirketlerinden General Motors’un yıllık 10 Milyon Dolarlık Facebook reklam yatırımını durdurma kararını açıklaması sosyal medya devini daha da zora soktu.

 Dünyanın en büyük sosyal  ağı Google, Apple ve Microsoft gibi teknoloji devleri ile karşılaştırıldığında çok düşük bir gelir üretti. Bunun temelde birkaç nedeni var; Birincisi insanlar Facebook’a sosyalleşmek için giriyorlar birşey satın almak için değil. Dolayısıyla reklamlarla çok tahmin edildiği kadar etkileşime girmiyorlar. İkincisi ise Facebook’a bağlananların neredeyse yarıya yakını bunu mobil cihazlardan yapıyorlar ve şirketin henüz mobil cihazlar için geliştirdiği bir etkili bir reklam modeli yok. Tabi ki tüm bunlar dünyanın en büyük sosyal medya ağı için herşeyin sonu değil, Facebook yaratıcı gelir modelleri ile orta vadede kendini büyük internet oyuncuları arasında kalıcı kılabilir.

Tüm bu sürecin en büyük kazananı şirketini 7 yıl gibi kısa bir sürede 100 Milyar Dolara değerlemeyi başaran Zuckerberg. Kaybedenleri ise henüz yeni kurulmuş sosyal medya girişimleri.  Sürekli şişirilen sosyal medya balonuna güvenerek Facebook’a para yatıran onlarca emeklilik fonu ve klasik kurum var. Bundan sonra özellikle klasik kurumsal yatırımcılar karlılığı ve gelirleri netleşmeyen  yeni şirketlere yatırım yapmak konusunda çok daha muhfazakar davranacaklar.

  

Global Mobile Advertising Market Valued at $5.3 Billion in 2011

First Initiative by Industry to Size Mobile Advertising Market Globally

The IAB Mobile Marketing Center of Excellence in the U.S., IAB Europe and IHS Screen Digest have joined forces to size the mobile advertising market at global and regional levels. This is the first such initiative by digital advertising trade bodies. Underneath the global figure of $5.3 billion (€3.8 billion) for 2011 are regional shares of: Europe 25.9%; North America 31.4%; Latin America 3.5%; Asia-Pacific 35.9%; Middle East & Africa 3.2%.

Recognizing the growing importance of mobile as an advertising platform, IAB Mobile Marketing Center of Excellence and IAB Europe saw the need to deliver greater insight on investment in the medium.

IHS Screen Digest authored the research based on identification of mobile ad spend reported by IABs, harmonizing the data, and employing statistical and econometric models to infer a global market size, split across advertising formats.

Looking in more detail at the investment in the different formats within mobile the figures reveal:

2011: Mobile ad spend in $million

	Display	Search	Messaging	Total
Europe	367	900	114	1,380
North America	572	811	295	1,677
Latin America	31	74	83	188
Asia-Pacific	491	1,384	41	1,916
Middle East & Africa	44	124	4	172
Global	1,504	3,292	536	5,333

2011: Mobile ad spend in €million

	Display	Search	Messaging	Total
Europe	263	646	81	991
North America	410	582	211	1,204
Latin America	22	53	59	135
Asia-Pacific	352	994	30	1,375
Middle East & Africa	32	89	3	124
Global	1,080	2,364	385	3,829

Alain Heureux, President and CEO of IAB Europe commented “Hyper-personal and always-on, mobile has a tremendous potential as an advertising medium. We are recognizing the need for accurate and comprehensive data to support and provide evidence for its future growth. This is not just a local, or even European affair. As many mobile campaigns are played out in a global ecosystem, the market we have to size spans across borders.”

“As mobile accelerates its global footprint, it is vital that we measure the worldwide and regional opportunities for advertisers,” said Anna Bager, Vice President and General Manager, Mobile Marketing Center of Excellence, IAB. “This key IAB initiative provides an accurate gauge of mobile market developments across the globe, with the aim of helping our members and the industry achieve even stronger growth through mobile.”

Notes:
Market size is gross, defined as after discounts, before agency commissions. Global market sizing and format split is based on reported data by local IABs and a statistical and econometric model. Reported data has been harmonized to adjust for discounts and agency commissions. Modeled data is based on variables such as smartphone penetration, 3G subscriptions, messaging volume. Model has been refined based on benchmarking variables such as ad spend per capita and ad spend per mobile subscriber as well as through interviews with key players across the mobile advertising ecosystem. Model also takes into account typology of mobile ad markets in terms of maturity and format proliferation.

TÜRKİYE MIXX AWARDS EUROPE 2012’DEN DÖRT ÖDÜLLE DÖNDÜ

Türkiye, Dijital sektörün hızla yükselen mecrası olan Digital Pazarlama İletişimi konusunda uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, toplam dört ödül ile Mixx Awards Europe’da en çok ödül alan ülke oldu.  

30 Mayıs’ta Barcelona’da yapılan Mixx Awards Europe 2012 Ödül Töreni’nde Wanda Digital, Magiclick Digital Solutions, V for Viral ve Triball DDB ödül aldı.  IAB Europe Başkanı Alain Heureux ise Türkiye'yi Avrupa'nın en yaratıcı ülkesi olarak duyurdu.

Brand Awareness and Positioning, Direct Response,  Lead Generation, Best Brand/Product Launch, Experimental and Innovative campaign, Cross-Media Integration ve Best Mobile Platform or App kategorilerinin yer aldığı Mixx Awards Europe 2012’de Türkiye’nin ödül aldığı kategoriler ise şöyle:

Category Brand Awareness

Magiclick Digital Solutions / Discover The Animals with Dino/ Danone/Danino

Category Lead Generations

V for Viral / Seninki Kaç Santim / Greenpeace Mediterranean

Category Best Brand Launch

Tribal  ddb/ Omd/ Doritos Akademi/ Frito Lay

Category Experimental / Innovative

Wanda Digital/ Nestle Chokolike

Google Chrome is now the most popular web browser in Turkey

There is a tough competition between browsers to attract more users by improving usability standards.
Growing up Netscape was my favorite browser, just because it was alternative to Microsoft Internet Explorer and had a cool design. Since Netscape decided to quit the race in 2007 many new browsers mushroomed the web. But one of them has become a game changer especially in disrupting Explorer's domination on the global market: Google Chrome.

According the March 2012 Statistics published by Stat Counter Chrome has now become the most popular web browser in Turkey surpassing Microsoft's Internet Explorer. Google Turkey Official Blog annpuced the news with joy citing "simplicity, security and Android apps" for Chorme's success in Turkish market.

Being the default browser in PC computers Microsoft IE has huge competitive advantage over other web browsers. Nonetheless Google's Chrome managed to lure Turkish PC users away from IE.

So what does really make Chrome so popular?

There are many different answers to this question but the number one is certainly speed. Explorer takes a while to load and crashes very often even in newest computers. When it comes to browsing the quality of user experience is of prime importance. Looking at the global PC usage statistics
IE's domination continues to remain strong even though many users moving away to other alternatives such as Firefox, Safari, Opera &  Chrome.

Overall it is safe to say that the tough competition on browsers between global technology giants will continue in the foreseeable future. Most certainly heavy web users will be the biggest beneficiaries from this competition.

Çocuklar İnternette Ne Yapıyor?

Günümüz çocukları internet ile yedi yaşında tanışıyorlar. İlköğretim çağındaki çocuklar günün ortalama bir buçuk saatini internette geçiriyorlar. 15-16 yaşlarına geldiklerinde bu süre iki saate çıkıyor. Avrupa ortalamasında çocukların üçte biri internete cep telefonlarından da giriyorlar.

Bilgisayarla dokuz yaşında, babamın aldığı Commodore 64 ile tanışmıştım. İnternetin olmadığı bir dünyada bilgisayar neredeyse sadece bir oyun aracıydı. Son yirmi yıla baktığımızda içinden geçtiğimiz dijital devrim baş döndürücü bir hızda ilerlemeye devam ediyor. Bugün çocuklar dijital cihazlarla doğup büyüyorlar. Bu nedenle 2000’li yıllarda doğanlar dijital nesil ve ‘Z jenerasyonu’ olarak adlandırılıyor.

Dijital Nesil İnternette Ne Yapıyor?