Friday, December 28, 2012

Kağıdın Sonu

İçinde bulunduğumuz dijital devrim alışkanlıklarımızı benzersiz bir hızla dönüştürüyor.  Ailenizde haberleri basılı kâğıttan okuyan son nesil muhtemelen siz olacaksınız. İkibinli yıllarda doğan “milenyum nesli” için kâğıdın kokusu, yeni bir kitabın kapağını ilk kez açmanın heyecanı gibi kavramlar sanırım ‘yaşlıların nostaljisinden’ ibaret olacak.
Parmaklarımız klavye tıklatmaya alıştıkça kalem tutmayı unutacak. Son zamanlarda tüm yazışmaları dijital ortamda yapmaktan zaten kötü olan el yazım iyice okunmaz hale gelmeye başladı. İş hayatımda kalem neredeyse sadece imza atma aracına dönüştü. Eskiden her ay birkaç kalem tüketirken şimdi aynı kalemi yıllarca kullanıyorum. Dijital imzaların yaygınlaşması ile gelecekte kalemlerin çalışma masamda hiç yer bulamayacağı düşüncesi ürkütücü geliyor.
İnsanın bilgiyi kaydetme tarihçesine hızlıca dönüp baktığımızda yazının öncesinde bilginin hafızalarda saklanarak nesilden nesile sözlü olarak aktarıldığını görüyoruz. Okuryazarlığın sadece en üst zümrelere mahsus olduğu yüzyıllar boyunca insanlar bilgileri taşıyan ve aktaran hafıza depoları olmuşlar.

Sunday, December 16, 2012

Dijital Neslin Devrimi

21. yüzyılın ilk devrimi, iletişim çağında doğan gençlerin öncülüğünde Arap ülkelerinde gerçekleşiyor. Gelişen iletişim teknolojileri, hayatı müthiş bir hızla dönüştürerek, güç dengelerinin halkların lehine değiştiği yeni bir dünya düzeni kuruyor
Yıl 1848, Avrupa’da on iki yaşında işçiler karın tokluğuna günde on beş saat köle gibi çalıştırılır. Londra’da Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’yu yayınladıkları soğuk şubat günlerinde, Paris sokaklarında Fransız Başbakanı Guizot’un istifasını protesto eden göstericilere polisin ateş açıp 52 kişiyi öldürmesi ile isyan başlar. Dönemin acımasız kapitalist düzeninin kurbanı kentli fakir işçiler, sosyal haklar elde etmek için ayaklanırlar. “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganının içini dolduran ve diğer Avrupa ülkelerine de yayılan bu halk hareketi ile işçiler, günümüzde batı ülkelerinde standart olan birçok sosyal hakkı hayatlarını ortaya koyarak kazanırlar.
Avrupa’nın neredeyse tamamını saran 1848 Devrimleri, günümüzde “Halkların Baharı” olarak da adlandırılıyor. Yüksek işsizlik, ağır çalışma koşulları ve ekonomik krizin tetiklediği devrimsel ayaklanmalarda dönemin iletişim teknolojisinde sağlanan ilerlemenin de büyük etkisi var. 1840’lı yıllarda günlük gazetelerin yaygınlaşması ve telgraf hatlarının çoğalması Avrupa şehirleri arasındaki iletişimi arttırdı. Gazetelerin farklı ülkelerden haberleri daha hızlı duyurması eski kıtadaki halkları tarihte hiç olmadığı kadar birbirine yakınlaştırdı. İngiltere’de halkın elde ettiği seçme, eğitim ve çalışma koşullarındaki yeni haklar, iletişim devrimi sayesinde kısa sürede diğer Avrupa ülkelerindeki şehirli fakir halkların da taleplerine dönüştü.
Dijital Nesil
Yıl 2011, Ortadoğu’da tanık olduğumuz tarihi halk devrimleri, onlarca yıldır temel özgülükleri acımasız diktatörlerce kısıtlanan Arap halklarının iş, aş ve adalet için uyanışıdır. Arap devrimlerinin fitilini ateşleyen Tunuslu sokak satıcısı Muhammed Buazizi’nin tezgâhına el konmasına isyan ederek kendini ateşe vermesi, aslında bardağı taşıran son damlaydı.